Adet düzensizliği seyrek adet şeklinde ise bunun bir önemi olmayabilir, ancak sık adet görüyorsanız veya ara kanamalarınız var ise bu önemli olabilir. Özellikle yaşınız 40'ın üzerinde ise rahim içinden biyopsi almak gerekebilir. Ağrılarınızın adet düzensizliği ile ilgili olma olasılığı çok az gibi görülüyor. Özellikle sık adet görüyorsanız yeni bir jinekolojik değerlendirme uygun olur

Meme ve yumurtalık kanserleri sırası ile birinci ve dördüncü sıklıkta görülen kanserler,dir. Bu nedenler her iki kanser türü kadın sağlığının önemli konularını oluşturular. Kırklı yaşlardan sonra kadınların yaklaşık %10 kadarında meme, %1.4’ünde ise yumurtalık kanseri oluşur. Ailelerinde birinci derece yakınlarında 2 veya daha fazla yumurtalık kanseri olanlarda bu oran %6’lara yükselir. Başka bir deyişle ailelerinde 2 veya daha fazla birinci derece yakınında yumurtalık kanseri olanların yumurtalık kanserine yakalanma olasılığı belirgin olarak artar. Meme ve yumurtalık kanserlerin %90’ı, nedeni tam olarak bilinmeyen tesadüfi görülen hastalıklar olarak meydana gelir. Geriye kalan %10’luk bölümleri ise ailesinde daha önce meme-yumurtalık kanseri olan kadınlarda oluşur. Bunlar ailevi meme-yumurtalık kanserleri olarak adlandırılırlar. Ailevi yumurtalık kanserlerinin önemli bir bölümü ailede kuşaktan kuşağa geçen genetik hasarlar sonucunda ortaya çıkar. Bir ailede son 3 kuşak içinde 2 veya daha fazla meme-yumurtalık kanseri olması durumunda 2 olasılık söz konusudur. Bunlardan birincisi o ailede tesadüfen birden fazla meme-yumurtalık kanseri görülmüştür. İkinci olasılık ise, ailede yumurtalık kanseri ile ilişkili bazı genetik hasarlar vardır ve bunlar aile bireylerine kuşaktan kuşağa yayılmaktadırlar. Genetik hasar sonucu oluşan yumurtalık kanserlerine herediter(genetik) yumurtalık kanserleri denir. Burada en sık sorumlu olan iki gen vardır.Bunlardan biri BRCA 1 diğeri ise BRCA 2 genidir. Herhangi bir kadında BRCA 1-2 geninde hasar varsa bu kadında meme- yumurtalık kanseri görülme olasılığı %60-80’lere kadar yükselir. Başka bir deyişle bir bireyin BRCA1 ve 2 genlerinde hasar olması oldukça önemli bir konudur. BRCA 1 ve 2 gen hasarları bazı laboratuvar araştırmalar ile saptanabilmektedir. BRAC1-2 gen testleri özelliği olan testlerdendir ve ancak özel durumlarda yapılır. Kabaca bir ailenin kadın bireylerinde BRCA 1 ve 2 gen hasarı olma olasılığı %10’un üzerinde ise o bireylerde BRCA1 ve 2 geni için genetik araştırma gündeme gelir. BRCA 1 ve 2 gen araştırmaları kolayca yapılmaktadır. BRCA 1 ve 2 geninde hasar olma olasılığı %10’un üzerinde olan kadınlar şunlardır; * Ailesinde 50 yaşından önce 2 veya daha fazla akrabada meme kanseri olanlar.. *Ailesinde 50 yaşından önce ailede bir meme kanseri ve bir veya daha fazla over kanseri olanlar.. * Ailesinde 50 yaşından sonra bir veya fazla over kanseri ve ailede 2 veya fazla over kanseri olanlar.. * Ailesinde 2 veya daha fazla over kanser olanlar * Ailesinde erkek meme kanseri ile birlikte over ve meme kanserleri olanlar.. * Ailesinde BRCA1-2 hasarı olanlar.. Yukarıdaki özellikleri taşıyan kadınlar meme ve yumurtalık kanserleri için yüksek riskli kadınlardır ve bu kadınlarda genetik araştırma önerilmektedir. Ancak bu tür genetik araştırmaların yapılmasının bazı kuralları vardır. Öncelikle mutlaka gerekli olanlarda yapılmalıdır. Test öncesi çıkabilecek sonuçlar veya testin pozitif çıkması durumunda yapılacaklar ayrıntıları ile bireye anlatılmalı ve tartışılmalıdır. BRCA 1 ve 2 gen testlerinin yapılmasındaki temel amaç ; BRCA 1-2 gen hasarlı kadınları saptamaktır. Böylece yaşamları boyunca meme-yumurtalık kanseri görülme olasılığı %60-80 olan kadınlarda bu kanserlerin oluşmasını önleyici çalışmalar yapılabilecektir. Ayrıca bu kadınlara özellikle 35 yaşından sonra 6 aylık aralıklar ile bazı testler yapılarak hastalığın erken dönemde yakalanması sağlanabilir. Özetlemek gerekirse kısaca, genetik araştırma yapılmasındaki amaç; ailevi meme-yumurtalık kanserlerinin oluşumunu önlemek veya hastalığı erken dönemde tanımaktır.

Ultrasonografi ile uterus bikornis tanısı koyulabilir. İlave olarak HSG denen bir filimin çekilmesinde yarar var. Bu şekilde anormalliğin derecesi tam olarak belirlenir ve tedavi ona göre planlanır. Kasık MR'ı kasık içinde başka bir anormalliğin olup olmadığını araştırmak için gereklidir. Muayane ile birlikte bu sonuçlar ile uygun tedavi belirlenir ve uygulanır. Bu çerçevede operasyon gerekli olabilir.

Gönderdiğiniz vsjinal smear sonucuna göre ek bir işlemin yapılmasına gerek yoktur. Eğer akıntı şikayetiniz fazla ise bu duruma yönelik ilaç tedavisi yapılabilir. HPV tip tayini bu yönetim tarzını etkilemez ve gerekli değildir.