Prof. Dr. Fuat Demirkıran - Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekoloji Onkoloji Bilim Dalı

Korpus tümörü (Rahim tümörü)

Endometriyum kanseri (Rahim içi kanseri)

Endometriyum kanseri gelişmiş ülkelerde en sık görülen üreme organ kanseridir. Kadınlarda kanserden ölüm nedenleri arasında 7. sırayı almaktadır ve kadınlarda 4. en sık görülen kanserdir. Rahim içi kanserinin önemli bir bölümü ileri yaşlarda görülür. En sık görüldüğü yaşlar 50-60 yaşlarıdır ve sadece %5’i i 40 yaş altında görülür.

Rahim içi kanseri kimlerde sık görülür ? rahim içi kanseri için en önemli risk faktörü şişmanlıktır (Obezite). Bu kanser kilolu bayanlarda sık görülür. Bunun dışında doğurmamışlarda ve hiç gebe kalmamışlarda sık görülür. Ayrıca erken adet gören ve geç menopoza girenlerde rahim içi kanseri (endometriyum kanseri) sık ortaya çıkar. Bunların dışında şeker hastalarında ve hipertansiyonlu hastalarda endometriyum kanserinin görülme olasılığı bu hastalığı olmayanlara göre daha fazladır.

Bazı hastalıklar endometriyum kanserinin oluşmasını kolaylaştırır. Bunların başında polikistik yumurtalık hastalığı (PCO) gelir. Bu hastalarda uzun süre östrojen denen kadınlık hormonu fazla salgılanır. Fazla salgılanan östrojen rahim içine olumsuz etki yaparak kanser oluşumunu kolaylaştırır. Bütün bunların yanında rahim içi kanseri için en önemli risk faktörü şişmanlıktır (obezitedir)

Uzun süreli doğum kontrol hapı kullananlarda ve sigara içenlerde rahim içi kanseri az görülür. Sigara içenlerde rahim içi kanserinin az görülmesinin nedeni bu kadınların erken menopoza girmesidir. Erken menopoz girenlerde rahim içi kanseri az görülür.

Rahim içi kanseri patolojik tipleri

İki tip rahim içi kanseri vardır. Birincisi endometrioid tip rahim içi kanseri olarak bilinir. Bu kanser östrojen hormonu ile ilişkili kanserlerdir. Kanser öncesi hastalık sonrası gelişirler. Şişman kadınlarda ve polikistik yumurtalığı olanlarda görülen kanser sıklıkla endometrioid tip kanserdir Endometrioid tip rahim içi kanserleri tedaviye iyi cevap verirler. Başka bir deyişle tekrarlama olasılığı az bir kanser türüdür. İkinci tip rahim içi kanseri non-endometrioid tip olarak bilinir. Bu kanser tipi rahim içi kanserlerinin sadece %10’unu oluşturur. Zayıf bayanlarda ve ileri yaşlarda sık görülür. Tedaviye verdikleri cevap kötüdür ve tekrarlama olasılığı oldukça yüksek bir rahim içi kanseri türüdür.

Klinik ve şikâyetler

Rahim içi kanseri en sık anormal kanama ile kendini gösterir. Başka bir deyişle rahim içi kanserli hasta anormal kanama şikayeti ile doktora gider. Doğurganlık çağında herhangi bir anormal kanama rahim içi kanserinin belirtisi olabilir. Örneğin uzun kanama, sık adet ve adet arası kanamalar endometriyum kanseri (rahim içi kanseri) ile ilgili olabilir. En sık rastlanan anormallik adet arası ve adetten bağımsız kanamalardır. Doğurganlık çağında, başka bir deyişle menopoz öncesi dönemde anormal kanaması olan hastaların yaklaşık %1-2’sinde rahim içi kanseri ve öncül hastalığı vardır.

Menopoz sonrası dönemde kanamaların tekrar başlaması rahim içi kanserinin bulgusu olabilir. Bu nedenle menopoz sonrası az veya çok kanama önemlidir ve kadını hekime göndermelidir. Çünkü menopoz sonrası kanaması olan kadınları %10-12’sinde rahim içi kanseri vardır. Rahim içi kanseri erken dönemde kanama ile kendini gösterdiğinden, bu hastaların 2/3’sinde hastalık rahim içinde iken tedavi yapılır. Bu nedenle rahim içi kanserinin tedaviye cevabı çok iyidir.

Tanı

Rahim içi kanserinin, rahim ağzı kanserinin tarama ve erken tanısında kullanılan vajinal smear gibi bir erken tanı ve tarama aracı yoktur. Rahim içi kanserinde tanı anormal kanaması olan kadınların rahim içinden parça alınarak ve bu parçanın patolojik olarak incelenmesi ile koyulur. Menopoz sonrası kanamalarda rahim içinden mutlaka parça alınmalıdır (biyopsi yapılmalıdır). Menopoz öncesi anormal kanamalarda ise kadın 40 yaş üzerinde veya ara kanamaları varsa rahim içinden parça alınmalı ve patoloji laboratuarına gönderilmelidir.

Anormal kanaması olan bayanlarda parça alınmadan rahim içinin ultrasonografi ile incelenmesi uygun olur. Bu inceleme ile rahim içindeki anormallikler kolaylıkla tanınabilir ve biyopsinin şekli bu inceleme sonucuna göre belirlenebilir. Ultrasonografik inceleme rahim içinin değerlendirilmesinde oldukça yararlı bir alettir.

Rahim içinden iki şekilde parça alınır veya biyopsi yapılır: En sık kullanılan biyopsi yöntemi full kürtaj (D&C) denilen biyopsi yöntemidir. Bu yöntem bir nevi kürtaja benzer ve çoğu zaman genel anestezi altında yapmak gerekir. İkinci biyopsi yöntemi pipelle ile biyopsidir. Pipelle 2-3 mm kalınlığında içi boş bir plastik borudur. Bu yöntem ile çoğu zaman ağrı oluşturmadan rahim içinden parça alınabilir. Basit ve ucuz bir yöntemdir. Ancak full kürtaja göre duyarlılığı biraz düşüktür. Tanı sonrası hastalığın yaygınlığını araştırmak için MR ve BT gibi görüntüleme yöntemleri kullanılabilir.

Rahim içi kanseri (özel arşiv)

Prognostik faktörler

Diğer kanserlerde olduğu gibi rahim içi (endometriyum) kanserininde tedavi başarısını etkileyen pek çok faktör vardır. Bunlar ;

Histo-patolojik tip (tümör tipi)
Evre (hastalığın yaygınlığı)
Grade (tümör dokusunun mikroskopik özelliği)
Myometriyal invazyon derinliği (tümörün rahim duvarı içine yayılma derinliği)
Lenfatik yayılım (tümörün lenf bezelerine yayılması)
Peritoneal sitoloji (tümör hücrelerinin karın boşluğu içine yayılması)

Endometrioid tip tümörler, endometriod olmayanlara göre tedaviye daha iyi cevap verir. Hastalık yaygınlığı arttıkça başka bir deyişle evre ilerledikçe tedaviye verilen cevap azalır. Grade, tümörün kaynaklandığı dokuya benzeme derecesini gösterir. Düşük grade’li tümörler nadiren tekrarlar, buna karşılık yüksek grade’li tümörler sık tekrarlar. Tümör rahim duvarı içerisine ne kadar çok girmiş ise hastalığın tedavi sonrası tekrarlama olasılığı o kadar fazladır. Bir başka prognostik faktör tümör hücrelerinin lenf bezlerine yayılması durumudur. Tedavi esnasında lenf bezlerine yayılmış tümörlerin tekrarlama olasılığı çok fazladır. Son olarak tümör hücrelerinin karın boşluğu içine yayılması hastalığın geleceğini olumsuz yönde etkiler. Ancak bu etki çok azdır.

Tedavi

Endometriyum kanserinin tedavisi cerrahidir. Diğer tedavi seçeneklerinin yararı oldukça sınırlıdır. Bu nedenle hastanın ameliyat şansı sonuna kadar zorlanmalıdır. Ameliyatta hastanın rahmi ve yumurtalıkları alınır. Ayrıca hastalığın yaygınlığını ortaya çıkarmak için kasık lenf bezeleri çıkartılmalıdır. Bu işlem evreleme cerrahisi olarak adlandırılır.

Ameliyat sonrası tüm dokular patolojik olarak incelenir. Tam evrelenmiş veya cerrahisi doğru yapılmış bir hastada lenf bezelerine hastalık yayılmış ise hastaya ameliyat sonrası ışın tedavisi (radyoterapi) uygulanır. Bunun dışında hastalık rahim duvarının derinliklerine ilerlemiş ve tümör grade’i yüksek (III) hastalara da ışın tedavisi yapılabilir. Genel olarak bakıldığında rahim içi tümörlerinin tedaviye verdikleri cevap diğer üreme organı kanserlerinden çok daha iyidir.


İLETİŞİM

İ.Ü Cerrahpaşa Tıp fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Jinekoloji Onkoloji Bilim dalı, Kocamustafa Paşa, İstanbul
Tel: 0212 414 30 00 - 22043
Jinem Kadın Sağlığı Merkezi
Güzel bahçe sk. Seren ap. No:18/2 Nişantaşı, İstanbul
Tel: 0212 291 68 55 / 0212 291 68 57
Fax: 0212 291 68 56
Yukarı